Beşiktaş – St Patrick’s Athletic karşılaşması, sahadaki oyundan çok, maçın ardından yapılan yorumlarla gündeme oturdu. UEFA Konferans Ligi ön eleme turunda oynanan mücadelede siyah-beyazlılar, beklentilerin altında kalan bir performans sergileyerek taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattı. Maç sonrası spor yazarları ve futbol yorumcuları, hem taktiksel hataları hem de takımın sahadaki ruhsuz görüntüsünü sert sözlerle eleştirdi.
Beklentilerin Altında Bir Oyun
Beşiktaş, maça favori olarak çıksa da, sahada beklenen baskıyı kurmakta zorlandı. Özellikle orta sahada yaşanan top kayıpları, rakibin hızlı hücumlarla tehlike yaratmasına neden oldu. St Patrick’s Athletic ise organize savunması ve disiplinli oyunu ile dikkat çekti. İlk yarıda oyunun temposu düşük seyrederken, Beşiktaş’ın pozisyon üretmekte zorlanması tribünlerde sabırsızlık yarattı.
Nihat Kahveci’den Sert Çıkış
Eski milli futbolcu ve spor yorumcusu Nihat Kahveci, maç sonrası yaptığı açıklamalarda Beşiktaş’ın oyun anlayışını ağır şekilde eleştirdi. Kahveci, “Bu oyunla Beşiktaş’ı lekelerler. Sahada istek yok, tempo yok, yaratıcılık yok. Bu formayı giyen oyuncuların daha fazlasını yapması gerekir” ifadelerini kullandı.
Kahveci, ayrıca oyuncuların mücadele gücünün düşük olmasına dikkat çekerek, Avrupa’da başarı isteniyorsa çok daha yüksek bir tempoyla oynanması gerektiğini vurguladı.
“Düşünce Fukaralığı” Yorumu
Maç sonrası köşe yazısında Attila Gökçe, Beşiktaş’ın sahadaki görüntüsünü “düşünce fukaralığı” olarak değerlendirdi. Gökçe, siyah-beyazlıların hücum planlarının zayıf olduğunu ve oyunun büyük bölümünde ne yapacaklarına karar veremeyen bir takım görüntüsü sergilediklerini söyledi.
Tecrübeli yazar, özellikle kanat organizasyonlarının yetersizliğine ve orta saha bağlantılarının kopuk olmasına dikkat çekerek, “Beşiktaş gibi büyük bir kulübün Avrupa arenasında bu kadar etkisiz oynaması kabul edilemez” dedi.
Taraftar Tepkisi
Maçın ardından sosyal medyada da eleştiriler çığ gibi büyüdü. Beşiktaş taraftarları, takımın oyun anlayışını ve teknik ekibin tercihlerine yönelik tepkilerini dile getirdi. Özellikle bazı oyuncuların formsuzluğu ve isteksiz görüntüsü, taraftarlar arasında hayal kırıklığı yarattı.
Bazı taraftarlar, Avrupa kupalarında ilerlemenin sadece oyuncu kalitesiyle değil, doğru taktik ve yüksek mücadele gücüyle mümkün olduğunu vurguladı.
Rakibin Disiplini ve Mücadelesi
St Patrick’s Athletic, sahaya koyduğu disiplinli oyunla dikkat çekti. Özellikle savunmada gösterdikleri direnç ve kontra ataklardaki etkinlikleri, maçın kilit noktası oldu. Rakip, oyunun temposunu düşürerek Beşiktaş’ın hücum planlarını bozdu ve kendi oyununu oynamayı başardı.
Bu durum, Avrupa maçlarında rakibin küçümsenmemesi gerektiğini bir kez daha gösterdi.
Teknik Ekip Üzerindeki Baskı Artıyor
Bu sonuç, Beşiktaş teknik ekibi üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Avrupa arenasında alınan yetersiz sonuçlar, hem yönetimin hem de taraftarların sabrını zorlamaya başladı. Teknik direktörün bundan sonraki maçlarda yapacağı tercihler ve taktiksel değişiklikler büyük merak konusu.
Özellikle hücum hattında üretkenliği artıracak çözümler bulunması ve orta sahada oyunu yönlendirecek bir lider oyuncu rolünün netleştirilmesi gerektiği konuşuluyor.
Avrupa’da Başarı İçin Ne Yapılmalı?
Spor yorumcularına göre Beşiktaş’ın Avrupa’da daha başarılı olabilmesi için şu adımlar atılmalı:
- Tempolu ve baskılı oyun anlayışına dönülmeli.
- Orta sahada yaratıcılık sağlayacak oyuncular daha etkin kullanılmalı.
- Savunma hattındaki iletişim ve pozisyon hataları minimuma indirilmeli.
- Oyuncuların fiziksel kondisyonu yükseltilmeli.
- Maç içinde taktiksel esneklik sağlanmalı.
Bu değişiklikler yapılmadığı sürece, Beşiktaş’ın Avrupa kupalarında kalıcı başarı yakalaması zor görünüyor.
Beşiktaş – St Patrick’s Athletic maçı, sahadaki futbolundan çok, ardından gelen eleştirilerle hafızalarda yer etti. Siyah-beyazlılar, hem teknik ekip hem de oyuncular açısından ciddi bir öz eleştiri sürecine girmek zorunda.
Taraftarların ve spor yorumcularının beklentisi, Beşiktaş’ın Avrupa’da adını daha güçlü bir şekilde duyurması. Bunun yolu ise sahada daha istekli, daha tempolu ve daha akılcı bir futbol oynamaktan geçiyor.