Deli dana hastalığı, tıp literatüründeki adıyla Bovine Spongiform Ensefalopati (BSE), hem hayvan sağlığını hem de halk sağlığını ciddi şekilde tehdit eden nörodejeneratif, yani sinir sistemini tahrip eden ölümcül bir hastalıktır. Adını sığırlarda neden olduğu anormal davranışlardan alsa da, hastalığın insanlara bulaşabilen formu (varyant Creutzfeldt-Jakob hastalığı) küresel bir endişe kaynağıdır.
Son günlerde Türkiye’de, özellikle Ankara ve Bolu’da tespit edilen şüpheli vakalar, bu tehlikeli hastalığı yeniden gündemin merkezine taşıdı. Beyni süngerimsi bir yapıya dönüştürerek hızla ilerleyen bu hastalık hakkında bilmeniz gereken tüm detayları, güncel vakalar ışığında inceliyoruz.
- Türkiye’de Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde bir hastada deli dana hastalığı ön teşhisi konuldu.
 - Türkiye’de Bolu’da bir hastaya deli dana hastalığı teşhisi konuldu.
 - Deli dana hastalığının etkili ve kesin bir tedavisi bulunmuyor.
 
Son Dakika: Türkiye’de Deli Dana Hastalığı Alarmı
Yıllar sonra Türkiye’de yeniden gündeme gelen deli dana hastalığı şüphesi, sağlık otoritelerini ve kamuoyunu alarma geçirdi. Ankara ve Bolu’da bildirilen iki ayrı vaka, hastalığın mevcut durumuna ilişkin endişeleri artırdı.
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ndeki Vaka
Ekim 2025’te, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne başvuran bir hastaya, gösterdiği nörolojik belirtiler (denge kaybı, bilinç bulanıklığı) üzerine “deli dana hastalığı” ön tanısı konulduğu bildirildi. Hastanın yoğun bakımda tedavi altına alınması, hastalığın ciddiyetini ve hızlı müdahale gerekliliğini ortaya koydu. Bu gelişme, hastalığın Türkiye’deki varlığına dair ilk ciddi sinyal olarak kayıtlara geçti.
Bolu’da Pozitif Teşhis Haberi
Ankara’daki vakanın hemen ardından Bolu’dan gelen haber, endişeleri daha da pekiştirdi. Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören bir kadın hastadan alınan beyin omurilik sıvısı (BOS) örneği, ileri tetkikler için İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne gönderildi. Gelen laboratuvar sonuçlarının “deli dana hastalığı” (vCJD) lehine pozitif olduğu raporlandı. Bu durum, Türkiye’de uzun bir aradan sonra teyit edilmiş bir vaka olabileceği anlamına gelmektedir.
Deli Dana Hastalığı (BSE) ve İnsan Formu (CJD) Nedir?
Bu hastalığı anlamanın anahtarı, geleneksel virüs veya bakterilerden farklı bir patojeni tanımaktan geçer. Hastalığın temel nedeni prion adı verilen, hatalı katlanmış proteinlerdir.
Beyni Yıkan Tehdit: Prionlar
Prionlar, sağlıklı proteinleri de hatalı katlanmaya zorlayarak beyinde birikir. Bu birikim, sinir hücrelerinin (nöronların) ölümüne ve beyin dokusunda mikroskobik boşluklar oluşmasına neden olur. Beynin adeta bir sünger gibi delikli bir yapıya dönüşmesi nedeniyle, bu hastalıklara “spongiform ensefalopati” (süngerimsi beyin hastalığı) denir. Prionlar, yüksek ısıya ve dezenfeksiyon yöntemlerine karşı son derece dayanıklıdır.
Klasik CJD ve Varyant CJD (vCJD) Arasındaki Fark
İnsanlarda görülen prion hastalığı genel olarak Creutzfeldt-Jakob hastalığı (CJD) olarak bilinir. CJD’nin çoğu vakası (sporadik CJD) nedeni bilinmeden, genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkar.
Ancak varyant CJD (vCJD), doğrudan deli dana hastalığına yakalanmış sığırların, özellikle beyin ve omurilik gibi sinir dokularını içeren etlerinin tüketilmesiyle bulaşır. Türkiye’de son dönemde görülen vakaların da bu form (vCJD) olmasından şüphelenilmektedir. vCJD, genellikle daha genç yaşta (ortalama 28 yaş) başlar ve klasik CJD’den farklı klinik belirtiler gösterebilir.
İnsanlarda Deli Dana Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Deli dana hastalığının insan formu olan vCJD, kuluçka süresi yıllar sürebilen ancak belirtiler başladıktan sonra hızla ilerleyen bir hastalıktır. Belirtiler genellikle psikiyatrik ve nörolojik olarak iki ana grupta incelenir.
Erken Evre Psikiyatrik Belirtiler
Hastalık sıklıkla nörolojik semptomlardan önce psikiyatrik bozukluklarla başlar. Bu belirtiler genellikle depresyon, anksiyete (kaygı), içe kapanma, davranış değişiklikleri ve ani öfke nöbetleri şeklinde kendini gösterir. Bu erken evrede, belirtiler başka psikiyatrik rahatsızlıklarla kolayca karıştırılabilir.
İlerleyen Nörolojik Yıkım
Hastalık ilerledikçe, beynin hasar görmesiyle birlikte ciddi nörolojik sorunlar ortaya çıkar. Bunlar arasında en yaygın olanları şunlardır:
- Ataksi (Denge Kaybı): Yürüme bozukluğu, sendeleme ve koordinasyon eksikliği.
 - Miyoklonus: Ani, istemsiz kas seğirmeleri ve sıçramaları.
 - Demans (Bunama): Hafıza kaybı, düşünme ve muhakeme yeteneğinde hızlı bozulma.
 - Görme ve Konuşma Bozuklukları: Bulanık görme, körlük ve konuşma güçlüğü.
 - Yutma Güçlüğü: Beslenme sorunlarına yol açan ciddi yutkunma zorlukları.
 
Hastalar genellikle belirtiler başladıktan sonraki 6 ay ila 2 yıl içinde, genellikle zatürre veya diğer enfeksiyonlar nedeniyle komaya girer ve hayatını kaybeder.
Deli Dana Hastalığı İnsana Nasıl Bulaşır?
Deli dana hastalığının insanlara bulaşması, belirli riskli temaslar yoluyla gerçekleşir. Halk sağlığı açısından bu yolların bilinmesi büyük önem taşır.
En Yaygın Bulaşma Yolu: Kontamine Et Tüketimi
En önemli ve en yaygın bulaşma yolu, BSE’li sığırların prion içeren dokularının (özellikle beyin, omurilik, retina ve bazı sinir dokuları) tüketilmesidir. Prionlar pişirme veya dondurma ile yok olmaz.
Diğer Nadir Bulaşma Riskleri
Et tüketimi dışındaki bulaşma yolları çok daha nadirdir. Ancak vCJD teşhisi konmuş kişilerden yapılan kan nakli (transfüzyon) yoluyla hastalığın bulaştığına dair vakalar rapor edilmiştir.
Tedavisi Mümkün mü? Deli Dana Hastalığı İçin Güncel Yaklaşımlar
Deli dana hastalığının belki de en korkutucu yönü, günümüzde etkin ve kesin bir tedavisinin bulunmamasıdır. Tıp dünyası, bu karmaşık hastalığa karşı henüz bir çare geliştirememiştir.
Neden Etkili Bir Tedavisi Yok?
Hastalığa neden olan prionlar, vücudun bağışıklık sistemi tarafından “yabancı” olarak algılanmaz, çünkü onlar aslında vücudun kendi proteinlerinin hatalı bir formudur. Bu durum, bağışıklık sisteminin onlara saldırmasını engeller ve aşı geliştirilmesini imkansız hale getirir. Ayrıca, kan-beyin bariyerini aşabilen ve prionların çoğalmasını durdurabilen bir ilaç henüz geliştirilememiştir.
Palyatif Bakımın Önemi
Deli dana hastalığının tedavisi yoktur; bu nedenle mevcut tıbbi yaklaşım tamamen “palyatif bakım” (destekleyici bakım) üzerine kuruludur. Bu yaklaşım, hastalığı tedavi etmeyi değil, hastanın yaşam kalitesini artırmayı ve semptomları hafifletmeyi amaçlar. Kas gevşeticiler (kasılmalar için), ağrı kesiciler ve hastanın konforunu sağlamaya yönelik diğer destekleyici tedaviler uygulanır.
Korunma Yöntemleri ve Alınan Önlemler
Tedavisi olmayan bu hastalıktan korunmanın tek yolu, hastalığın kaynağında engellenmesidir. Bu amaçla dünya genelinde ve Türkiye’de ciddi veterinerlik ve gıda güvenliği önlemleri uygulanmaktadır.
Hayvancılıkta Alınan Tedbirler
Geçmişteki salgınlardan alınan derslerle, birçok ülke sığır yemlerinde hayvansal protein (özellikle sinir sistemi parçaları) kullanımını kesin olarak yasaklamıştır. Ayrıca, riskli hayvanların (hastalık belirtisi gösteren veya yaşlı) insan tüketimine sunulması engellenir ve mezbahalarda riskli dokuların (beyin, omurilik) gıda zincirine girmemesi için sıkı kontroller yapılır.
Bireysel Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bireysel olarak risk son derece düşük olsa da, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından onaylanmış, denetimli ve güvenilir kaynaklardan et ve et ürünleri tüketmek her zaman en doğru yaklaşımdır. Sakatat tüketiminde, özellikle beyin gibi sinir dokularından kaçınmak, teorik riski daha da azaltabilir.
Deli dana hastalığı, nadir görülmesine rağmen ciddiyeti ve tedavisi olmaması nedeniyle küresel bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. En güncel sağlık haberleri ve detaylı analizler için https://haberlersayfasi.com/ adresini takip edin.







