Serdar Öktem, Türkiye’de son yılların en çok konuşulan cinayet davalarından biri olan Sinan Ateş suikasti davasında kilit isimlerden biri olarak öne çıktı. MHP’li avukat olarak bilinen Öktem’in adı, dosyada hem tetikçilerle bağlantısı hem de yargı sürecindeki rolü nedeniyle gündemden düşmüyor. Bu yazıda, Serdar Öktem’in kim olduğunu, hakkında yöneltilen iddiaları, mahkeme sürecini ve davayla ilgili son gelişmeleri detaylı biçimde ele alıyoruz.
Serdar Öktem Kimdir?
Serdar Öktem, uzun yıllar boyunca Ankara ve İstanbul’da avukatlık yapmış bir isim. Siyasi kimliğiyle de öne çıkan Öktem, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) çevrelerinde tanınan bir hukukçuydu. Özellikle partiye yakın bazı isimlerin davalarında görev almasıyla dikkat çekmişti.
Kamuoyunda tanınır hale gelmesinin en önemli nedeni ise, Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında adının geçmesi oldu. Bu olaydan önce hukuk çevrelerinde saygın bir kariyere sahip olan Öktem’in, cinayet davasında “yardım eden” konumunda sanık olarak yer alması, hem siyasi hem de toplumsal yankı yarattı.
Sinan Ateş Cinayetiyle Bağlantısı
Suçlamalar ve Soruşturma Süreci
Savcılık, Serdar Öktem’i “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” suçlamasıyla yargıladı. İddianamede, cinayeti işleyen tetikçilerden Eray Özyağcı ve Doğukan Çep’in geçmişte Öktem’in müvekkili olduğu vurgulandı. Bu bağlantı, soruşturmanın en kritik unsurlarından biri haline geldi.
Savcılığın dikkat çektiği bir diğer nokta ise, tetikçinin kaçırılmasında kullanılan araçlardan birinde Öktem’in bulunduğuna dair Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kayıtlarıydı. Kamera görüntülerinde Öktem’in aracının, tetikçiyi taşıyan araçla aynı güzergâhta ilerlediği tespit edildi. Ancak bu kayıtların tek başına yeterli delil oluşturmadığı belirtildi.
Telefon Şifresi Tartışması
Öktem’in cep telefonu incelemesi davada ayrı bir kriz yarattı. Savcılık, telefonun şifresinin verilmemesi nedeniyle bazı verilere ulaşamadı. Öktem ise “Avukatlık Kanunu 36’ncı madde kapsamında müvekkil gizliliğini ihlal etmem” diyerek şifreyi paylaşmadı.
Bu durum, savcılık tarafından şüpheli bir tutum olarak değerlendirildi ve ABD’ye yazı yazılarak telefon şifrelerinin çözülmesi talep edildi.
Mahkeme Süreci ve Tahliye Kararı
Tutukluluk Dönemi
Serdar Öktem, ilk olarak tutuklu sanıklar arasında yer aldı. Yargılamalar sırasında defalarca tahliye talebinde bulundu. 2024 yılı Ekim ayında, mahkeme “adli kontrol şartıyla tahliye” kararı verdi. Kararda, ABD’den telefon şifrelerinin bekleniyor olması gerekçe olarak gösterildi.
Yargıtay Üyeliği Vaadi İddiası
Tahliye sonrası ortaya çıkan en tartışmalı konu, “Yargıtay üyeliği vaadi karşılığında serbest bırakıldığı” yönündeki iddia oldu. MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, bu iddiaları kesin bir dille reddetti. Ancak davayı yürüten savcı Ahmet Altun, konuyla ilgili sessiz kaldı. Bu durum, kamuoyunda farklı spekülasyonlara yol açtı.
Birleştirilen Dosyalar ve Yeni Kararlar
2025 yılında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, Serdar Öktem’in yargılandığı dosya ile bazı eski Ülkü Ocakları yöneticilerinin yargılandığı dosyanın birleştirilmesine karar verdi. Bu adım, davanın kapsamını genişletti ve yeni delillerin ortaya çıkma olasılığını güçlendirdi.
Kamuoyunda ve Medyada Yankılar
Basın ve Sosyal Medya Tepkisi
Serdar Öktem ismi, medyada geniş yankı uyandırdı. Haber kanalları, köşe yazarları ve sosyal medya kullanıcıları, davayı hem siyasi hem de adli boyutlarıyla değerlendirdi. Bazı gazeteciler davanın adalet sistemine olan güveni sarstığını savunurken, bazı hukukçular “delillerin tam incelenmeden yargı yapılmaması” gerektiğini dile getirdi.
Özellikle Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, duruşmalarda defalarca “sanıkların can güvenliği sağlanmalı” diyerek Serdar Öktem’in de aralarında bulunduğu isimlere dikkat çekmişti.
Toplumsal Bölünme
Davayla birlikte toplum ikiye bölündü. Bir kesim Öktem’in “sadece görevini yapan bir avukat” olduğunu savunurken, diğer kesim “örgütsel bir bağlantı” olduğuna inanıyor. Bu durum, davayı sadece bir cinayet dosyası olmaktan çıkararak politik bir meseleye dönüştürdü.
Analiz: Dava Neyi Gösteriyor?
Serdar Öktem davası, Türkiye’de yargı ve siyaset ilişkisini yeniden tartışmaya açtı. Dosyada yer alan isimlerin büyük kısmının siyasi kimliklere sahip olması, sürecin objektifliğine dair soru işaretleri yarattı.
Olası Senaryolar
- ABD’den gelecek şifre çözüm sonuçları, yeni delillerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
- Mahkeme kararı temyiz edilirse süreç uzayabilir.
- Kamuoyu baskısı, yargı sürecinin yönünü etkileyebilir.
Uzman Görüşleri
Bazı hukukçular, Öktem’in yargılanma sürecinde “adil yargılanma hakkı” ilkesinin korunması gerektiğini vurgularken, bazıları davada “gizli siyasi etkiler” olduğunu iddia ediyor.
Siyasi Etkiler
Davanın MHP ve iktidar çevrelerine yansımaları da dikkat çekiyor. Özellikle Yargıtay üyeliği iddiaları ve savcı değişimleri, siyasi kulislerde uzun süre konuşulacak gibi görünüyor.
Sonuç: Türkiye Gündeminde Bitmeyen Dava
Serdar Öktem, hem avukat hem de sanık kimliğiyle Türk yargı tarihinde dikkat çeken bir figür haline geldi. Sinan Ateş cinayeti davası ilerledikçe, yeni detayların ortaya çıkması bekleniyor. Kamuoyunun merak ettiği soru ise hâlâ aynı: Gerçekler ne zaman tam olarak ortaya çıkacak?
Tüm bu gelişmeler ışığında, davayı yakından takip etmek ve güvenilir kaynaklardan bilgi almak büyük önem taşıyor.
En güncel gelişmeleri öğrenmek için haberlersayfasi.com adresini ziyaret et.